Hey, sen! Evet, evet sana diyorum! Sen kalabalıklar içerisindeki yalnız, sen beyazlar içerisindeki kara, sen dümdüz zemindeki pürüz, sana sesleniyorum!
Biliyorum kendini çok yalnız hissediyorsun. Sanki dünyada yaşayan herkes birlik olmuş ve senin üzerine üzerine geliyor değil mi? Neden böyle yapıyorlar bunu da gayet iyi biliyorsun. Çünkü sen o kadar farklı, topluma o kadar aykırı birisisin ki toplum seni sindiremiyor ve de kendisine benzetmeye çalışıyor. Ama sen hayat felsefenle, dinlediğin müzikle, okuduğun kitaplarla, giyim tarzınla ve hatta yürüyüş şeklinle bile onlardan çok çok farklısın. Onlar sadece birbirine senkronize olmuş uygun adım ilerleyen bir koyun sürüsü zaten değil mi? Ama sen öyle değilsin. Herkesin dümdüz yürüdüğü yolda geriye doğru yürüyebilirsin ya da yola yüzüstü uzanabilirsin. Sonuçta sana göre önemli olan bir yere gitmek değil yolun kendisidir değil mi?
Halk kitlelerinden nefret ediyorsun çünkü onlar duş almayan, boktan partilere oy veren, önlerine sunulanı tüketilen, araştırmayan mal kitlesi değil mi? Hatta onları adlandırmak için güzel bir tanımın bile var; Anadolu Çomarı! Ama bu tabiri ortaya atan ve sık sık kullanan ekşici piçlerle de alakan olduğu söylenemez. Sonuçta onlar da hiçbir siki beğenmeyen, tüm gün bilgisayar başında pinekleyen bugüne kadar hiçbir şey başaramamış kişiler değil mi?
Sahi bir şey başarmak demişken henüz somut olarak bir başarın olmasa bile kafanın içi fıkır fıkır! Bir sürü harikulade fikirle dolu bir beynin var! Film çeksen Tarkovsky, müziğe kafa yorsan Tchaikovsky, edebiyatla uğraşırsan da içinden bir Bukowski fırlayacağını biliyorsun. Çünkü sen her şeyi objektif olarak görüp hatalarını bulup düzeltme konusunda ustasın ve düşündüğün şeyler eminim ki senden önce yaşamış olan ve şu anda da seninle birlikte yaşayan hiçbir insanın aklına gelmemiştir çünkü sen mükemmelsin!
O kadar mükemmelsin ki bu harikuladeliğin dinlediğin müzikte bile tezahür ediyor. Topu topu 6 kişinin dinlediği bir avangart post-modern atmospheric psychedlic progressive black metal grubunun büyük bir hayranısın. Zaten bu grup dışındaki tüm müzisyenler de ilk üç albümden sonra bozmuştur. Bu grup da çift haneli dinleyici sayısına eriştiğinde senin beğenini kaybedecektir. Zira senin diğer halk kitleleriyle aynı şeyi dinlemen sana büyük bir hakaret sayılırdı!
Halk kitleleri demişken seni hiçbir kitleye hapsedemeyiz çünkü aidiyet denen duygudan doğuştan muafsın. Tüm ideolojiler boktan, tüm siyasi hareketler saçma ve herkes de faşist değil mi? Anarşist olduğunu da söyleyemeyiz senin. Çünkü anarşizm de sana göre boktan. Boktan çünkü eleştirisini okudun. Zaten sen fikirlerden önce eleştirileri okursun. Çünkü fikirleri okuduğunda doğrudan eleştirileri fark edecek muhteşem bir zekaya sahipsin ve değerli vaktini de bu uzun ve gereksiz yazıları okuyup eleştirilecek noktaları bulmakla çar çur etmen hiçbir şekilde söylenemez hatta söylenmesi teklif dahi edilemez.
Ne kadar aidiyetten muaf da olsan önemli toplumsal olaylarda seni elinde inanmadığın değerlerin bayraklarını taşırken görebiliriz. Sonrasında da seni inanmadığın ama taşıdığın bu değerlerin eleştirisini yapıyorken görebiliriz. Toplumsal olaylar da her ne kadar övündüğün aidiyetsizliğini kaybetsen de sonrasında eleştirini yapman durumu kurtarıyor.
Sahi eleştiri demişken her başarılı erkeğin arkasındaki kadın gibi senin muazzamlığının arkasında da akıl dolu eleştirilerin var değil mi? Hatta şu an bunu okuduktan sonra "ahahaha tam benim yapacağım bir eleştiri" diyeceksin ve kendini de eleştireceksin. Böylece kendi benliğinden bile arınıp daha da muazzam olacaksın değil mi?
Sen tüm mükemmelliği biz avamların erişemeyeceği o über beyninde barınan bir süper kahramansın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder